Yapay zekâ iş dünyasını dönüştürürken, yıllardır çok çalışma = hak edilen ücret denkliğine inananlarda kaygı yaratıyor. Pek çok profesyonel, YZ araçlarının işte harcanan çabayı azalttığını görerek emeğin değerini ve gerçekten hak ettiği ücreti alıp almadığını sorguluyor.
YZ Devrimi: İki Uçlu Kılıç
Bir bilgisayar mühendisi olarak YZ içeriklerini yakından takip ediyorum. Tartışmalar çoğunlukla YZ’nin yetenekleri, sınırları, entegrasyonu, verisi ve teknik ilerlemeleri üzerinde dönüyor. Ancak konuşmanın büyük bir kısmını “işleri elimizden alacak mı?” kaygısı kaplıyor. Peki insanın uyum sağlama ve dünyayı şekillendirme yetisini gözden kaçırıyor olabilir miyiz?
İnsan Deneyimi: Otomasyonun Ötesi
Odaklanmamız gereken yalnızca YZ’nin kapasitesi değil, işi anlamlı kılan insani deneyimdir. Kendi kariyerimden gördüğüm; çoğu kişinin ilk yıllarda yönünü bulmakta zorlandığı. Kimi kısa süreli bir rol hayal eder, kimi ise basamakları tırmanmayı. Gerçeklik çoğu zaman beklentilerden farklı seyreder; kişi kabullenme ile yarım kalan hayallerin sessiz hüznü arasında salınır. Yıllar içinde işe verilen emek, işe daha güçlü bir bağ kurdurur. İç çalkantılara rağmen işe gidilir, sorumluluklar yerine getirilir; yaşanan her tecrübeyle bu bağ güçlenir.
YZ ve İşin Değerinin Azaldığı Algısı
İş süreçlerine YZ araçlarının girişi, işine gönül vermiş kişiler için sarsıcı olabilir. Eskiden ciddi emek isteyen görevlerin hızla tamamlandığını görmek, yetersizlik hissi doğurabilir. Dün “hak edilmiş” görülen kazancın bugün sorgulanması da bu yüzden. Bu duygu, kimi profesyonellerde YZ’ye direnç olarak karşımıza çıkıyor.
Değişimi Kucaklamak, Kaliteyi KorumakYZ Çağında Daha Azını mı Hak Ediyoruz?
Kısa cevap: Hayır. Bir geçiş dönemindeyiz; YZ’nin etkisi zamanla netleşecek. Entegrasyon tamamlandığında yükümüz azalacak; ama bu araçlar, araç olarak kalacak. Matkap örneğini düşünün: Tesisatçının işini kolaylaştırdı, kazancını düşürmedi. Bilgisayarlar da pek çok sektörde işi hafifletti; gelirler azalmadı. Verim arttıkça kazançlar da arttı ve bunu haklı gördük.
Her teknolojik sıçramada olduğu gibi, odak noktası sonuç olmalı. Süreçten keyif almak önemli; fakat bağımlı hâle gelmemek gerekir. İşin kalitesi esastır ve değişime uyum uzun vadeli başarının ön koşuludur.